17 Aralık 2025 Çarşamba
Bir süredir yemek borusunda tespit edilen kanserli tümörle mücadele eden Mujica, 2024’te verdiği son röportajında, vücudunun artık biyokimyasal bir tedaviyi veya bir ameliyatı kaldıramayacak durumda olduğunu söylemişti. Artık dinlenmek istediğini belirten Mujica, Montevideo yakınlarındaki çiftliğinde bulunan sekoya ağacının altına, sadık köpeği Manuela’nın yanına gömülmeyi arzu ettiğini ifade etmişti.
Gerilladan Devlet Başkanlığına Uzanan Bir Hayat
Tam adıyla José Alberto Mujica Cordano, 20 Mayıs 1935’te Uruguay’ın başkenti Montevideo’da dünyaya geldi. Genç yaşlarında Küba Devrimi’nden ilham alarak Tupamaro adlı Marksist gerilla hareketine katıldı. Bu dönemde halk arasında “Pepe” lakabıyla anılmaya başlandı.
1973 yılında Uruguay’da gerçekleşen askeri darbenin ardından tutuklanan Mujica, cezaevinde 12 yılını büyük ölçüde tek kişilik hücrelerde geçirdi. Bu süreçte ağır işkencelere maruz kaldı. 1985 yılında askeri diktatörlüğün sona ermesiyle serbest bırakıldı.
Demokrasiye geçişin ardından aktif siyasete atılan Mujica, sol görüşlü Geniş Cephe (Frente Amplio) koalisyonu çatısı altında milletvekilliği ve Tarım Bakanlığı görevlerinde bulundu. 2010 yılında ülkenin devlet başkanı seçilen Mujica, bu görevini 2015 yılına kadar sürdürdü.
Sade Yaşam Tarzıyla Dünya Çapında Saygı Kazandı
Mujica’nın başkanlık dönemi, gösterişten uzak yaşam tarzıyla hafızalara kazındı. Başkanlık sarayında yaşamayı reddeden Mujica, Montevideo kırsalında bulunan mütevazı çiftliğinde eşiyle birlikte yaşamaya devam etti. Eski model Volkswagen Beetle aracı ve maaşının büyük kısmını bağışlamasıyla simgeleşti.
Vatandaşlarla birlikte hastane kuyruklarında beklemesi, halktan biri gibi yaşaması onu yalnızca Uruguay’da değil, tüm dünyada sempatiyle karşılanan bir lider haline getirdi. TIME dergisi tarafından “Dünyanın en yoksul başkanı” olarak nitelendirildi.
Siyasetten büyük ölçüde çekilse de, yaşamı boyunca sürdürdüğü ilkeli duruşu ve sade yaşam biçimiyle halkın gönlünde yer edinmeye devam etti.